Dindar, laik veya dinsiz; ancak kendisini Yahudi ulusunun bir ferdi hisseden her birey, 29 Mart akşamından başlayarak 6 Nisan akşamına kadar 8 gün boyunca, Türkiye’de “Hamursuz” olarak bilinen bayramiı kutlayacak. Bayramın Türkiye toplumu tarafından algılanış biçimi, Yahudilerin bir hafta boyunca hamur işlerini ağızlarına sokmadıkları şeklinde. Bunun izahı, Mısır’dan Musa önderliğinde çıkan Yahudilerin ekmeklerini mayalandırmaya yani kabartmaya vakit bulamayacak kadar aceleyle, apar topar Mısır’dan çıkışlarının yad edilmesidir.
Hamursuz Bayramı aslında İsrailoğullarının kendi kaderlerini tayin etme inisyatifini ele almalarının, yani uluslaşmalarının bayramıdır. Bu özelliğiyle, İsrailoğullarının Mısır esaretinden kurtuluşlarının tarihteki (M.Ö. 1300 civarı) ilk ulusal kurtuluş savaşı olduğunu söyleyebiliriz. Bu bayramın İbranice ismi “Pesah”tır. Bu isim Tanrının ölüm meleginin, İsrailoğullarını azad etmemekte direnen Firavun liderliğindeki Mısır halkına reva gördüğü belaların sonuncusu olan her ailedeki ilk doğan erkek cocuğun ölmesi felaketi esnasında, kurban kanıyla işaretlenmiş olan Israiloğullarının evlerine uğramadan, yani o evleri atlayarak geçmesine izafeten verilmiş bir isimdir. Pasah fiili, uğramadan geçmek, atlamak anlamındadır. Bu bayramın diğer bir ismi ise “Hürriyet Bayramı”dır.
Bu bayramda, “Bugün Mısır topraklarında köleyiz, gelecek sene İsrail topraklarında hür insanlar olacağız” temennisi dile getirilir.
Bu leitmotif, M.Ö. 586-538 yılları arasında süren Yahudilerin Babil Sürgünü sırasında yeni bir anlam kazanmış ve Yahudi milli bilincine “Gelecek seneye Kudüs’te” söylemini kazandırmıştır. Anlaşılması gereken şudur ki, Yahudi ulusunun koparılmış olduğu tarihi anavatanıyla olan aşk hikâyesi, Yahudi devletini yeniden kurma ülküsü olup 19. yüzyılın sonlarında Theodor Herzl tarafından ideolojisi kurgulanmış olan Siyonizm’den epey eskidir.
Bu bayramın önemli ozelliklerinden biri, esaretten kurtuluşun kutlanması geleneğinin nesilden nesile aktarılabilmesi için, Hz. Musa’nın ve Mısır’dan çıkış menkıbesinin çocuklara anlatılması ve çocukların bu konuda soru sormaya özendirilmesidir.
Çocuk “Bu gecenin diğer gecelerden farkı nedir?” diye sorar. Soru-cevap şeklinde gelişen diyalog çerçevesinde, sofrada bayramı idrak eden yeni nesiller kimlikleri hakkındaki ilk bilgilerini bu bayram vesilesiyle edinirler.
Dolayısıyla, Hamursuz Bayramı, Yahudilerin öncelikle milli bayramlarıdır. Zira Musevi dini, Mısır’dan çıkışın hemen akabinde, İsrailoğulları’nın “Vadedilmiş Topraklar”a hicret yolu uzerindeki Sina Dağı eteklerinde edindikleri bir dindir. Yani bu bayramın kökeni Musevi dininden daha eskidir.
Günün anlam ve önemine binaen okunan ilahilerden bir tanesi:
“Atalarımızı ve bizleri yok etmeye sadece bir kere kalkışılmadı. Bunları her nesil ve nesilde yaşıyoruz. Ve mübarek Tanrı her seferinde bizleri onların elinden kurtarıyor.”
Hamursuz/Hürriyet bayramını tüm Yahudi alemine ve hürriyet aşığı bütün uluslara kutlu olmasını diliyorum.
Denis Ojalvo
02.05.2010